Şeyh Galip Hazretlerinin Nutk-ı Şerifleri

Şeyh Galip Hazretlerinin Nutk-ı Şerifleri

Mevlevî âdâbıyla yetişen ve Mevlevî Dede’si olan dîvan şiirinin son büyük şâiri, Türk mûsikîsi bestekârı olan Şeyh Galib Hazretlerinin çok sayıda nutk-ı şerifleri bulunmaktadır.

 

Sultan-ı Rusûl Şah-ı Mümeccedsin Efendim

Güftekârı: Şeyh Galip (k.s.)

 

Sultân-ı rusul şâh-ı mümeccedsin efendim
Bî-çârelerle devlet-i sermedsin efendim
Dîvân-ı ilâhîde ser-âmedsin efendim
Menşûr-i "le 'amrük"le müeyyedsin efendim
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammedsin efendim
Hak'dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim

 

Tâbiş-dih-i ervâh-ı mücerred güherindir
Mâliş-geh-i ruhsâr-ı melek hâk-i derindir
Âyîne-i dîdâr-ı tecellî nâzarındır
Bû Bekr Ömer Osmân ü Alî yârlarındır
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammedsin efendim
Hak'dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim

 

Hutben okunur minber-i iklîm-i bekâda
Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-i cezâda
Gülbank-i kudûmûn çekilir arş-ı Hudâ’da
Esmâ-yı şerîfin anılır arz ü semâda
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammedsin efendim
Hak'dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim

 

Ol dem ki velîlerle nebîler kala hayrân
Nefsî deyü dehşetle kopa cümleden efgân
Ye’s ile 'usâtın ola ahvâli perîşân
Destûr-i şefâ'atla senindir yine meydân
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammedsin efendim
Hak'dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim

 

Bir gün ki dalup bahr-i gama firkate gittim
Elden yitürüp kendimi bî-hôdluğa yitdim
Isyânım anıp âkıbetimden hazer etdim
Bu matla'ı yâd eyledi bir seyyid işitdim
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammedsin efendim
Hak'dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim

 

Ümmideyiz ye's ile âh eylemeyiz biz
Sermâye-i îmânı tebâh eylemeyiz biz
Bâbın koyup ağyâra penâh eylemeyiz biz
Bir kimseye sâyende nigâh eylemeyiz biz
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammedsin efendim
Hak'dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim

 

Bîçâredir ümmetlerin ısyânına bakma
Dest-i red urup hasretle dûzaha yakma
Rahm eyle amân âteş-i hicrânına yakma
Ezcümle kulun Gâlib-i pür-cürmü bırakma
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammedsin efendim
Hak'dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim

 

Tedbîrini Terk Eyle Takdîr Hüdâ'nındır

Güftekârı: Şeyh Galip (k.s.)

 

Tedbîrini terk eyle takdîr Hudâ’nındır
Sen yoksun o benlikler hep vehm ü gümânındır
Birdenbire bul aşkı bu tuhfe bulanındır
Devrân olalı devrân erbâb‐ı safânındır
Âşıkda keder neyler gam halk‐ı cihânındır
Koyma kadehi elden söz pîr‐i mugânındır

 

Meyhâneyi seyretdim uşşâka metâf olmuş
Teklîf ü tekellüfden sükkânı muâf olmuş
Bir neş’e gelip meclis bî-havf u hilâf olmuş
Gam sohbeti yâd olmaz meşrebleri sâf olmuş
Âşıkda keder neyler gam halk‐ı cihânındır
Koyma kadehi elden söz pîr‐i mugânındır

 

Ey dil sen o dildâre lâyık mı değilsin ya
Da'vâ-yı muhabbetde sâdık mı değilsin ya
Özrü nedir Azrâ’nın Vâmık mı değilsin ya
Bu gâm ne gezer sende âşık mı değilsin ya
Âşıkda keder neyler gam halk‐ı cihânındır
Koyma kadehi elden söz pîr‐i mugânındır

 

Mahzûn idi bir gün dil meyhâne‐i ma'nâda
İnkâra döşenmişdim efkâr düşüp yâda
Bir pîr gelip nâgâh pend etdi 'alelâde
Al destine bir bâde derd u gamı ver bâda
Âşıkda keder neyler gam halk‐ı cihânındır
Koyma kadehi elden söz pîr‐i mugânındır

 

Bir bâde çek efzûn kap meclisde zeber‐dest ol
Atma ayağın taşra meyhânede pâ‐best ol
Alçağa akar sular pây‐i huma düş mest ol
Pür-cûş olayım dersen Gâlib gibi sermest ol
Âşıkda keder neyler gam halk‐ı cihânındır
Koyma kadehi elden söz pîr‐i mugânındır

 

Efendimsin Cihanda İtibarım Varsa Sendendir

Güftekârı: Şeyh Galip (k.s.)

 

Efendimsin cihânda itibârım varsa sendendir
Miyân-ı âşıkânda iştihârım varsa sendendir

 

Benim feyz-i hayâtım hâsıl-ı rûh-ı revânımsın
Eğer sermâye-i ömrümde kârım varsa sendendir

 

Veren bu sûret-i mevhûme revnak reng-i hüsnündür
Gülistân-ı hayâlim nevbâharım varsa sendendir

 

Felekden zerre mikdâr olmadım devrinde rencide
Ger ey mihr-i münîr âh u zârım varsa sendendir

 

Senin pervâne-i hicrânınam sen şem-i vuslatsın
Be-her şeb hâhiş-i bûs u kenârım varsa sendendir

 

Şehîd-i aşkın oldum lâle-zâr-ı dâğdır sinem
Çerâğ-ı türbetim şem-i mezarım varsa sendendir

 

Gören sergeştelikde girdâb-ı dest zann eyler
Fenâ-ender-fenâyım her ne varım varsa sendendir

 

Niçün âvâre kıldın gevher-i gâltan olmışken
Gönül âyînesinde bir gubârım varsa sendendir

 

Şafak-tâb eyledin peymânemi hûnâb ile sâkî
Sabâh-ı sohbet-i meyde humarım varsa sendendir

 

Sanadır ilticâsı Gâlib'in yâ Hazret-i Mevlâ
Başımda bir külâh-ı iftihârım varsa sendendi

 

Sanman Bizi Kim Beste-dil-i Nefs-i Gavîyiz

Güftekârı: Şeyh Galip (k.s.)

 

Sanman bizi kim beste-dil-i nefs-i gavîyiz
Hâk-i kadem-i âl-i abâ Mustafavîyiz
Ne havf-ı emîrân biliriz ne bedevîyiz
Râzî-şüde-i hükm-i kader(1) Murtazavîyiz
İkrârımıza ser veririz ahde kavîyiz
Biz şâh-ı velâyet kuluyuz hem Alevîyiz

 

Nakş-ı hevesi safha-i dilden sile geldik
Tâ da’vî-i mihr-i neseb-i pâk ile geldik
Kurbân-ı ilâhî olup İsmâil’e geldik
Çün bezm-i kıdemden dile geldik bile geldik
İkrârımıza ser veririz ahde kavîyiz
Biz şâh-ı velâyet kuluyuz hem Alevîyiz

 

Âlemlere isnâ aşer ebrâc değil mi
Her biri ser-i mihr ü mehe tâc değil mi (2)
Tîr-i siteme cümlesi âmâc değil mi
Da'vâ-yı muhâbbet buna muhtâc değil mi
İkrârımıza ser veririz ahde kavîyiz
Biz şâh-ı velâyet kuluyuz hem Alevîyiz

 

Âvân-ı Yezîd’in hele hasmânıyız el-hak
La’net-keş-i îmân-ı dil ü cânıyız el-hak
Bu ma’rekenin Sâm u Nerîmânıyız el-hak
Evlâd-ı Hüseyn'in kulu kurbânıyız el-hak
İkrârımıza ser veririz ahde kavîyiz
Biz şâh-ı velâyet kuluyuz hem Alevîyiz

 

Yokdur bizi takdîre havâricde liyâkat
Ednâmız eder âlemi pür lerze-i dehşat
Takdîre ne çâre bu imiş hükm-i meşiyyet
Cân bâşı fedâ eylesen Es’ad ne seâdat
İkrârımıza ser veririz ahde kavîyiz
Biz şâh-ı velâyet kuluyuz hem Alevîyiz

 

(1) Bazı nüshalarda "hükm-i kazâ" şeklinde.
(2) Bazı nüshalarda "Her birisi mihr ü mehe sertâc değil mi" şeklinde.

 

Hoşça Bak Zâtına Kim Zübde-i Âlemsin Sen

Ey dil ey dil niye bu rütbede pür gâmsın sen
Gerçi vîrâne isen genc-i mutalsamsın sen
Secde-fermâ-yi melek zât-ı mükerremsin sen
Bildiğin gibi değil cümleden akvâmsın sen
Rûhsun nefha-i Cibril ile tev’emsin sen
Sırr-ı Hak’sın mesel-i İsi-i Meryem’sin sen

 

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

 

Merteben ayn-ı müsemmâdadır esmâ sanma
Merciin Hâlik-i eşyâdadır eşyâ sanma
Gördüğün emr-i muhakkakları rü’yâ sanma
Başkasın kendini sûretle heyûla sanma
Keşf ile sâbit olan mâ’niyi dâ’vâ sanma
Hakkına söylenen evsâfı müdârâ sanma

 

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

 

İnleyip sırrını fâşeyleme ağyâra sakın
Düşme bilmezlik ile varta-i inkâra sakın
Değmesin âhların kâkül-i dildâra sakın
Sonra Mansûr gibi çıkman olur dâra sakın
Arz-ı acz etmeyesin yâreden ol yâra sakın
Bulduğun cevher-i âlîleri bîçâre sakın

 

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

 

Sendedir mahzen-i esrâr-ı mahabbet sende
Sendedir mâ’den-i envâr-ı fütüvvet sende
Gizli gizli dahi vardır nice hâlet sende
Ma’rifet sende hüner sende hakiykât sende
Nazar etsen yer ü gök duzâh u cennet sende
Arş u kürsiyy ü melek sendedir sende

 

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

 

Hayftır şâh iken âlemde gedâ olmayasın
Keder-âlûde-i ümmîd ü recâ olmayasın
Vâdî-i ye’se düşüp hiç ü hebâ olmayasın
Yanılıp rehrev-i sahrâ-yı belâ olmayasın
Âdeme muttasıl ol tâ ki cüdâ olmayasın
Secdeler eyle ki merdûd-i Hüdâ olmayasın

 

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

 

Merk-i hâtif gibi bu kayd-ı sivâdan güzer et
Erişen hâr u hasa âteş-i aşkı siper et
Dâmenin tutmaya âsâr-ı alâyık hazer et
Şems veş hâhiş-i Munlâ ile azm-i sefer et
Sâf kıl âyineni kâbil-i aks-i suver et
Hele bir cem’-i havâs eyle de Gâlib nazar et

 

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

 

Şeyh Galib

 

 

Aç

Şeyh Galip Hazretlerinin Nutk-ı Şerifleri

Kapat