Proje kapsamında 7 adet pûşîde ve 5 adet sanduka tâc-ı şerifi yapılmıştır. Eserlerin görselleri sayfanın alt kısmında “Yapılan Çalışmalar” başlığı altında yer almaktadır.
Alaca Minâre Tekkesi; Vâlide-i Atik Mahallesi’nde, Kartal Baba Caddesi, Köprülü Fazıl Paşa Sokağı ve Boybeyi ile Miroğlu Sokağı’nın çevirdiği adada, H.1120- M.1708 tarihinde “Hacı Dede” lakabıyla tanınan Şeyh Hacı Hüseyin Dede tarafından yaptırılmıştır. H.1200- M.1785 tarihinde Şeyh Kâmil Seyyid Mustafa bin es-Seyyid Ali Efendi tarafından onarım görmüştür. Tekkenin ismi, bu gün mevcut olmayan, karşısındaki Alaca Minâre Mescidi’nden gelmektedir. "Hacı Dede Tekkesi", "Sadık Efendi Tekkesi", "Şeyh İbrâhim Efendi Tekkesi" isimleri ile anılmış olan tekke günümüzde Sadık Efendi Tekkesi ismi ile anılmaktadır.
Tekke'nin avlusunda “Âsitâneli Dilsizzâde el-Hac Büyük fesli Mehmed Fahreddîn Efendi’nin hayratıdır gurre-i Receb 1326” (30 Temmuz 1908) yazılı olan dikdörtgen bir şadırvan vardır. Tekke, Sultan II. Abdülhamid Han (1876-1909) döneminde H.1302 - M.1884 tarihinde onarılmıştır. Günümüze ulaşmayan Tekke'nin Tuğralı onarım kitâbe metni Sultan II. Abdülhamid Han'ın Hazînedârı Sâbit Efendi tarafından yazılmıştır.
Tekke ve zâviyelerin kapatılmasından sonra eski fonksiyonunu yitiren Alaca Minâre Tekkesi’nin binâları hasar görmüş, tevhidhâne 1940 yılında Vakıflar İdâresi tarafından yıktırılmış, diğer bölümlerin bir kısmı ortadan kalkmış ve 2015 yılına kadar ancak harap yapıları ulaşabilmiştir.
Şeyh Sadık Efendi Tekkesi, 2015 yılında Üsküdar Belediyesi tarafından restore edilmiş olup sosyal, eğitim ve kültürel faâliyetlerinde kullanabilmesi maksadı ile İnsan ve İrfan Vakfı’na tahsis edilmiştir.
Tekke'nin hazîresinde; imam, şeyh, derviş, paşa gibi çeşitli mesleklerden kişiler bulunmaktadır.
Vakfımızın Üsküdar şubesi Şeyh Sadık Efendi Tekkesi’nde medfun bulunan zâtların pûşîdeleri türbe tefrişat ve tâdîlât çalışmalarımız kapsamında; 2018 yılında yenilenmiştir. Aynı yıl Sünbül Efendi Terzihânemizde Şeyh Sadık Efendi Tekkesi’ndeki sanduka tâc-ı şerifleri de yapılmıştır.
Eserler sandukanın çatı/kapak kısmını örtecek boyutlarda olup dört kenarlarında püskül saçak kısımları mevcuttur. Yedi eserde aynı yazı içeriğine ve süsleme programına sahiptir. Şeyh Piri Sani Muhammed Sâdık Erzincânî, Şeyh Fevzi Efendi, Şeyh Celali İbrahim Hamdi Ispartavî, Şeyh Abalı Hafız Muhammed Haydar Bergamavî, Şeyh İbrahim Şerif Tırnovai, Şeyh Hacı Hüseyin Dede, Şeyh Mehmed Fahri el-Nakşibendî sandukalarında pûşîdelerin sağ ve sol yanında celî sülüs hatla Yunus Sûresi 62. âyet olan “Elâ inne evliyâ allâhi lâ havfun ‘aleyhim ve lâ hum yahzenûn” işlenmiştir. Yazıların iki başında ise vazodan çıkan sünbül, lale ve karanfil motiflerinden oluşan şükûfe tarzı bezeme yer almaktadır.
"Bilesiniz ki Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler."
Türbedeki sandukalar için yapılan beş adet tâc-ı şerif de aynı olup 12 terkli Zenbûriyye tâc-ı şerifleridir. Lengere cüneydi destar sarılmış olup taylasan destarın ucudur ve aşağıdan uzunca sarkıtılmıştır. Şeyh Sadık Efendi Hazretleri’nin tâc-ı şerifinin destarı siyah, diğerlerinin ise yeşildir.