Sünbül Efendi Terzihânemiz tarafından gerçekleştirilen türbe tâdîlât ve tefrişat çalışmaları kapsamında; 2022 yılında Hacı Bayrâm-ı Velî Hazretleri'nin sanduka tâc-ı şerifi yenilenmiştir. Tâc-ı şerif çalışmasının görseli sayfanın alt kısmında “Yapılan Çalışmalar” başlığı altında yer almaktadır.
Hacı Bayrâm-ı Velî Hazretleri Türbesi, Ankara'da, Hacı Bayram Câmi’nde yer almaktadır. Hacı Bayrâm-ı Velî Hazretleri Türbesi, Hacı Bayram Câmi'nin mihrap duvarına bitişiktir. 1429 yılında Hacı Bayrâm-ı Velî için yaptırılmıştır. Türbenin içinde iki sıra halinde toplam 9 sanduka bulunmaktadır. İlk sırada yer alan büyük sanduka Hacı Bayrâm-ı Velî'nin, diğer 8 sanduka ise Hacı Bayrâm-ı Velî'den sonra gelen şeyhlerden sekizinin sandukasıdır. Bu türbe kare planlı, sekizgen tamburlu ve üzeri kurşun kubbe ile örtülüdür.
Hacı Bayrâm-ı Velî Hazretleri, Anadolu topraklarında doğup büyüyen bir Türk mutasavvıfıdır. Hazret, Bayramiyye’nin pîridir.
Hacı Bayrâm-ı Velî, XIV. yüzyılın ilk yarısında Orhan Gazi döneminde Ankara’da doğmuştur. Asıl ismi Numan bin Ahmed’dir. Şeyhi ile ilk görüşmesi bayram gününe denk geldiğinden ve hocasının ona “Bayram” diye hitap etmesinin ardından ismi Bayram olarak anılmıştır. Öğrenimine küçük yaşlarda başlayan Hacı Bayrâm-ı Velî Hz., Ankara ve Bursa’daki âlimlerin derslerine katılarak tefsir, hadis, fıkıh gibi dînî ilimler ve o zamanın fen ilimlerini öğrenmiştir. Ankara’da gördüğü rüya üzerine müderrisliği bırakıp Şeyh Hamîd-i Velî'ye (Somuncu Baba) bağlanarak tasavvuf yoluna yönelmiştir.
Hacı Bayrâm-ı Velî, hac dönüşünde hocasıyla Aksaray’a uğramışlardır. Orada hocasının 1412 yılında ‘’Halîfem, vekilim sensin!’’ emri üzerine bu görevi üstlenmiştir. Her gün birçok kimsenin derdine devâ olan Hacı Bayrâm-ı Velî Hz. her yerde duyulmaya başlamış ve öğrencileri gün geçtikçe çoğalmıştır.
Rivâyetlere göre; İstanbul’un mânevî fâtihi olacak olan Akşemseddin de Osmancık’ta müderris iken bir ara Ankara’ya gelerek Hacı Bayrâm-ı Velî Hazretlerinin sohbetlerine katılmış ve onun en iyi talebelerinden biri olmuştur. Etrafında pek çok kimsenin toplandığını gören kimi kişiler, Pâdişah İkinci Murad'a; "Sultânım, Ankara'da Hacı Bayram isminde biri, bir yol tutturarak halkı başına toplamış. Aleyhinizde bazı sözler söyleyip saltanatınıza kastedermiş. Bir isyan çıkarmasından korkarız!" diyerek iftirâlarda bulunmuşlardır. Bunun üzerine pâdişah tarafından Edirne'ye çağrılmıştır. II. Murad, söylentilere göre devletin selâmetine kasteden ve tahtına göz diken bir eşkîya beklerken, karşısında; nur yüzlü, kâmil bir velî görmüştür. Pâdişah, Hacı Bayrâm-ı Velî’yi günlerce sarayında misâfir etmiş, izzet ve ikramlarda bulunmuştur. Baş başa sohbet ettiği günlerden birinde; konu İstanbul'un fethine gelmiştir. "Sultânım, bu şehrin alınışını görmek ne size ne de bize nasîb olacak. İstanbul'u almak, şu beşikte yatan Muhammed'e (Fâtih Sultan Mehmed) ve onun hocası bizim Akşemseddin'e nasîb olsa gerektir." müjdesini vermiştir.
Bayramiyye tarîkatinin pîri Hacı Bayrâm-ı Velî Hazretleri’nin Ankara’da bulunan türbesi için Sünbül Efendi Terzihânemiz, pîrin sanduka tâc-ı şerifi yenilemesini yapmıştır.