Galata Mevlevîhânesi'ndeki Kitâbe ve Mezar Taşları

Galata Mevlevîhânesi'ndeki Kitâbe ve Mezar Taşları

Galata Mevlevîhânesi ve hazîresinde gerek ince sanat işçilikleri ile gerekse içinde yer alan metinleri ile birçok kitâbe ve mezar taşı bulunmaktadır.

 

Galata Mevlevîhânesi'nde yer alan Osmanlı Türkçesi ile yazılmış kitâbe ve mezar taşlarındaki metinlerin transkripsiyonunu yapan Vakfımızın “Osmanlı Türkçesi” ile “Kitâbe ve Mezar Taşı Okumaları” kurslarımızın eğitmeni Huriye Sarışahin Yıldırım Hanım’a ve Galata Mevlevîhânesi Mezartaşları (Katalog - Değerlendirme) adlı yüksek lisans tezinden yararlandığımız Sayın Bilal Küçükkaya’ya çok teşekkür ederiz.

 

KİTÂBELER

 

 

Allah celle celâluhu

“Küllemâ dehale aleyhâ Zekeriyye’l mihrâb.”

“Zekeriyya ne zaman mihraba girse...”

(Âli İmrân, 37)

 

 

Tuğra

Abdülmecid Han bin Mahmud el-muzaffer daima

Lafzen ve ma‘nen iki mısrada üç tarihle

Üçler-asa kutb-i devranı ider ziver senâ

Bin iki yüz yetmiş altı sâli içinde behîn

Kıldı bu dergahı şah Abdülmecid a‘lâ binâ

1267

 

 

Tuğra

Abdülmecid Han bin Mahmud el-muzaffer daima

Aizü’l-‘ayn-ı inâyet menbâ‘ü’l-enhâr-ı cûd

Âb-ı rûy-i ma‘delet şâh-ı cihân Abdülmecîd

Âlemi feyz-i zülâl-i adlle ihyâ ider

Olalı mâü’l-hayât-ı şevketi her ân mezîd

Matbah emîni Hasan Ağa yapup bu çeşmeyi

İki yüz sâl akdem itmişdi bu câyi müstefîd

Sonra râhı bozulub akmazdı su bu vakte dek

Hayr-ı cârî sâhibin eylerdi dervîşân ümîd

Hamd-i lillâh ol şehinşâh-ı cihân bu çeşmenin

Lutf idüb suyun akıtdı oldı nev-feyz-i bedîd

Eylesün Hakk tâ ebed sîr-âb-ı feyz-i saltanat

Haşre dek olsun o hâkân vâsıl-ı ömr-i medîd

İki târîh-i güher fer buldı Zîver suyunı

Olalı bahr-i remel dü dürre-i nazm-ı ferîd

Bak Hasan Ağa’yı reyyân eyledi ecr ile cûd

Çeşmesine su akıtdı lutf-ı şah Abdülmecîd

1268

 

 

Sırr-ı Mevlânâ-yı Rûm Adem Efendi kim odur

Hânkâh-ı Mevlevî’de mürşid-i sâhib-reşâd

Tekyesinde var idi suya kemâl-i ihtiyâc

Himmet eyledi kıldı dervîşânı memnûn-ı murâd

Sevk idüb bir sâ‘î hayrât ve sâhib kudrete

Eyledi bu çeşmeyi bünyâd ol merd-i cevâd

Hâlîyâ matbah emînî ol kerîmü’ş-şân kim

Meşreb-i hulki Hasan Ağa-yı hâlis-i‘tikâd

Yabdı böyle ayn-ı dilcû eyleyüb hâlin sebîl

İtseler nâmın revâdır haşre dek hayr ile yâd

Kevser-i cennet gibi oldı musaffa Hakk bu kim

Ka‘be-i uşşâkda bu çeşme-i zemzem nejâd

Habbezâ âb-ı hayât-efzâ ki her bir katresi

Teşnegân-ı âleme oldı safâ-bahş-ı fu’âd

Böyle hayrın [e]crini tahrîre imkân olmaya

Olsa ger eşcâr-ı alem hâme deryâlar midâd

Âb gibi dâ’imâ tab‘ı keder-yâb olmayub

Ömrini ide safâlarla Cenâb-ı Hakk ziyâd

Ey Nisârî teşneler bu çeşmeye târîh içün

Didiler ayn-ı Hasan rûh-ı Hüseynî kıldı şâd

[10]59 

 

 

Mihr-i ‘âlem-tâb-ı evc-i saltanat

Dâver-i devr-i zemân Sultân Selîm

Kahramân-ı dîv-i bend-i rüzgâr

Cemm-haşem İskender-dârâ keçem

Kim anın zât-ı bülendidir henüz

Merkez-i pergâr-ı çarh-ı müstakîm

Rükn-i re’yidir esâs-ı ma‘delet

Fikr-i nev-îcâdıdır ‘arş-ı kavîm

Muntazırdı ehl-i dil teşrifine

Geldi dîn ü devlete hem-çün nesîm

Hak budur bulmuşdı erkânı halel

Eyledi tanzimine sa‘y-i ‘azîm

Habbezâ ervâh-ı ehlullahdan

Oldı te’yîd-i İlahî müstedîm

Başlayub tecdîd-i ‘adl u re’fete

Koydı re’y-i hâsı bünyâd-ı kavîm

Hazret-i Monlâ-yı Rûm’a hürmeten

Kıldı dervîşâna ihsân ‘amîm

Gördiğim bu hânkâh olmuş harâb

Müsta‘idd ihyâya çün ‘azm-i remîm

Lutf idüb bir yapdı kim yapsun anın

Kâh âmâlin hüdâvend-i ‘alîm

Bağ-ı Firdevs berîn-veş bî-kusûr

Oldı Hakka sakfı zer dîvârı sîm

Bir nazarda itdi ol kân-ı kerem

Sengi gevher toprağı ‘anber-şemîm

Gösterüb gûyâ kerâmet ‘âleme

Kudret ihzâr itdi ol şâh-ı kerîm

Andan alsun feyzin erbâb-ı sülük

Kalmasun nâkısların etvârı nîm

Zâhir ve bâtında şâh oldur hemân

Ber-devâm etsün anı Rabbü’r-rahîm

Lafzen ve ma‘nen didi târîhini

Şeyh Gâlib ‘abd-i dâî‘-yi kadîm

Yapdı bu dergâhı pâk ü hem cedîd

Bin ikiyüz altıda Sultân Selîm

 

MEZAR TAŞLARI 

 

 

el-Fâtiha
Revân Mustafa Dede bu dünyâdan kadem çekdi
Anı sûy-i Celâleddin’e bûy-i pür kerem çekdi
Cinân içre ola anın makamı rahatü’l-ervâh
Gülistân-ı behişte arzû-yi himem çekdi
Neye dem-zen idi ‘aşk u muhabbet ile her demde
İrince cânına rahmet bekâya azme dem çekdi
sene 1220

 

 

Hüve’l-bâkî
Nâm-ı Kütahyalı Süleymân Dede kim Mevlevî
Tekke-yi Monlâ-yı Rûmî’de güzârân her demi
Çille-keş makbûl ehl-i aşk bir cân idi
Terk-i tecrîd hücre-i kabrinde oldu münzevî
İtmedi rağbet fenâ bezmine çün kıldı sefer
Âlem-i bâkîde olsun nîk aʻmâl hemdemi
Söyledi ehl-i safâ tam târîh oldı Mûnisâ
Menzil-i Dervîş Süleymân oldı kuds-i maʻnevî
Sene 1229

 

Şeyh Gâlib Dede hazretlerinin devr-i senevî-i irtihaline
müsâdif günde ba’zı erbâb-ı cemiyyet tarafından
medfen-i mübâregi o günde icrâ edilen ihtifâl münâsebetiyle
Fasîh ve Esrâr Dedelerin bu makbereleri de tecdîd kılınmışdır.
27 Receb 1330, Cuma / 29 Haziran 1328

 

 

Âh mine’l-mevt
Nâgehân bir derde dûçâr oldı çâre olmayub
Yanın ile arka üzere bir kalıb yatdı didi eyvâh deyu
Çün yigirmi beş yaşında idi ol taze civân
Akrabâlar şöyle dursun komşular itdi figân-ı âh deyu
Zindelikde bülbül gûyâ zebânla söylemişdi ol güzel
Çâre yokdur yolcuyum didi oldun âgâh deyu
Gûş idince irciʻî emrini itdi inkiyâd
Eyledi Azrâ’ile teslîm-i cân Mevlâ deyu
Merhûm hamâllar kethüdâsı Yaʻkûb Ağa’nın
Süd mahdûmı merhûm ve mağfûrun leh
Mehmed Şehâbeddîn Efendi’nin
Rûhiyçün el-Fâtiha
fî 11 S. sene 1277

 

 


Rûmelîyyü’l-asl
Olub Konya’dan hasta
Gelüb irtihâl-i dâr-ı bekâ
Eyleyen merhûm ve mağfûrunleh
Dervîş Mehemmed’in
Rûhiyçün el-Fâtiha
fî 5 RA. Sene 1257

 


 

Şeyh efendi hazretlerinin

Azadlı câriyesi zenciye

Merhûme ve mağfurun lehâ

el-Muhtâc ilâ rahmeti rabbihi’l

Gafûr Şirin Hâtun

Ruhiyçün el-Fâtiha

fî 2 S. sene 1264

 


el-Fâtiha

Mevlevî Dervîş Mehmed ehl-i dil bir cân idi

İrciʻî emrini gûş itdi

Mutî‘ oldı hemân

Çâr mısraʻla didim târîh-i fevtin Nâbîya

Hayf kim Dervîş Lisânî cândan

Çekdi lisân

Sene 1129

 

 

Hüve’l-bâkî

Vâlideyn-i pâkimin ‘ömrin füzûn itsün Hüdâ

Rûze-şeb tenvîr kıldıkca cihânı mihr u mah

Dâderim Osmân Bey kim bi-ziyân olmuşdı hayfâ

Eyler idi ânı her kim görse izhâr-ı veleh

Sinni geldikde yigirmi dörde işte âh âh

Açdı ol meczûba Hakk izz u celle Firdevs’e rah

Tahtı taht ve câhı câh eyler nihâyet âdeme

Kahramân merg aslâ değilmez paşa ve şâh

Hüzn ile nâ-câr Fâ‘ik söyledim târîhini

Vay kıldı dâderim Osmân Bey Adni câyına

Fâtiha

M. sene 1276

 

 

Yâ Hû

Hâlâ muhibb-i Mevlevîye’den

Mısır Çarşulı es-Seyyid

Mehemmed İzzet Efendi’nin

Vâlidesi dervîşe merhûme

Ve mağfûrun lehâ Şerîfe

Necîbe Hanım’ın rûhiyçün

Rızâen Lillâh-i te‘âlâ el-Fâtiha

fî gurre-i N. sene 1253

 

 

Hüve’l-hayyü’l-bâkî

Son nefesde mâder-i Dervîş Hüseyin Allah deyub

Tekye-i Firdevs’e yâ Hû eyledi rûhın revân

Kimseye bâkî değildir çünki bu mülk-i fenâ

Âkıbet bu reh-güzerden heb geçer pîr ü civân

Derdine çâre ararken hayf ol mestûre hayf

İrciʻîye imtisalen eyledi teslim-i cân

Rûz-i mahşerde olub hem sâye-i fahrın

Eylesün dâr-ı bekâda kurb-i Mevlâ-yı mekân

Fevtine buldım mücevher ile bir târihdir

Ümmü Gülsüm Hanım oldı vâsıl dâr-ı cinân

Sene 1264

 

Hüve’l-bâkî

Merhûm ve mağfûr

el-muhtâc ilâ rahmeti Rabbihi

‘l-gafûr Giridî

Resmovî Dervîş

Mustafa Baba rûhiyçün

el-Fâtiha

Sene 1218

 

 

 

Hüve’l-hayyü’l-bâkî

Kutbü’l-ârifîn

Gavsü’l-vâsilîn

Hâcegân-ı âlîşân

Hazerât-ı Nakşibendîye’den

eş-Şeyh Mehmed Âgâh el-Nakşibendî-

zâde ser levha-i yemîn sâbık

eş-Şeyh İbrâhîm Efendi-zâde

Eşrâf-ı kuzâtdan eş-Şeyh

es-Seyyid Mehemmed İzzî Efend

Rûhına Fâtiha

Gurre-i C.A. sene 1238

 

 

Hüve’l-hallâku’l-bâkî

Eşrâf-ı kuzâtdan

Kasımpaşa’da Kışlak

Cami-i şerîfi hatîbi

Yeniçeşme’de Kadı

Mehemmed Efendi Cami-i

Şerîfi imâmı merhûm

Ve mağfûrun leh es-Seyyid

el-Hâc Hâfız Süleymân

Efendi rûhiyçün Fâtiha

fî 5 R. sene 1266

 

 

 

Cümleye yâ Hû

Merhûm ve mağfur

eş-Şeyh Mehemmed Agâh

el-Nakşibendî-zâde

Ser-levha-i yemîn

Sâbık eş-Şeyh İbrâhîm

Efendi rûhına Fâtiha

fî 16 C.A. sene 1215

 

 

Hüve’l-bâkî

Beni kıl mağfiret ey Rabb-i Yezdân

Bi-hakk-ı arş-ı aʻzam nûr-ı Kurʻân

Gelüb kabrim ziyâret iden ihvân

İdeler rûhıma bir Fâtiha ihsân

Balık Pazarı’nda Yemenîci el-Hâc

Memiş Ağa rûhına Fâtiha

Sene 1261

 

 


 

Hüve’l-bâkî

Aşcı-başı Mûnis

Dede’nin hemşiresi

Merhûme Şerîfe Fâtıma

Mollâ rûhına Fâtiha

fî 3 Z.Y. sene 1262

 

 

 

Hüve’l-bâkî

[em]r-i [Ha]kkla emrâz geldi benim tenime

Bulmadı sıhhat vücûdum sebeb oldu

Mevtime Çelebî Efendi’nin

Kahveci-başısı merhûm

Seyyid Mehemmed ‘Ârif Ağa’nın

Rûhiyçün Fâtiha

12 S. sene 1234

 


 

Hüve’l-hayyü’l-bâkî

Merhûm ve mağfûr ilâ

Rahmeti Rabbihi’l-gafûr

Anbâr kâtibi Osmân

Efendi rûhına Fâtiha

Sene 1164

 

 

 

Tarîkat-ı aliyye-i Mevlevîye’den

Kengrılı merhûm

Ve mağfûr Dervîş

Mehemmed rûhı şerîfine

Rızâen Lillâh el-Fâtiha

fî 22 R sene 1283

 

 

 

Hüve’l-hallâku’l-bâkî

Âh kim bu âlem içre bende şâdan olmadım

Çaresiz derde düşdüm def‘e imkân bulmadım

Geçdi ömrüm görmedim sıhhat yüzin

Bir misâfir gibi geldim bunda mihmân olmadım

Yâ İlâhî sen bilürsin halimi gayrı sendendir mede

Yüzimi dergâhına sürmekden aʻlâ bulmadım

Kapan-ı Dakîk’de hamallar kethüdâsı

Merhûm ve mağfûrun leh es-Seyyid Yaʻkûb

Ağa’nın rûhiyçün el-Fâtiha

fî 22 C sene 1276

 

 

Hüve’l-hayyü’l-bâkî

Merhûm ve mağfûr Kassâb

Başı-zâde ârif ü agâh

Nakşibendî el-Hâc Abdulganî

Ağa rûhiyçün el-Fâtiha

fî 21 B sene 11[86]

 

 

 

Aç

Galata Mevlevîhânesi'ndeki Kitâbe ve Mezar Taşları

Kapat