Âsitâne-i Sünbül'de Aşûre Ocağa Kondu, Gönüller Ehl-i Beyt Muhâbbetiyle Buluştu
Âsitâne-i Sünbül'de Aşûre Ocağa Kondu, Gönüller Ehl-i Beyt Muhâbbetiyle Buluştu 07.08.2022

Kerbelâ Şehidleri ruhuna ocağa konulan aşûre, bu yıl da gönülleri Ehl-i Beyt muhâbbetiyle buluşturmak için kaynatıldı. Vakfımızın Genel Merkezi Sünbül Efendi Merkez Tekke Ocağında 9 Muharrem’de düzenlenen merâsimle gün boyunca pişirilen aşlarımız, 10 Muharrem günü halkımıza ikram edildi.

 

Sünbül Efendi Merkez Tekke Ocağındaki kazanlarda salavatlarla karıştırılan malzemeler, hatimler, zikirler ve duâlar eşliğinde kaynatıldı. Gün boyunca pişen aşûre, Hz. Hasan (ra) ve Hz. Hüseyin (ra) Efendilerimiz ile Kerbelâ Şehidlerimizin ruhuna atfen birlik ve berâberlik için dağıtıldı.

 

Program, Mütevellî Heyeti Başkanımız M. Fatih Çıtlak, Yönetim Kurulu Başkanımız Hasan Can, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, vakıf gönüllülerimiz ve misâfirlerimizin katılımıyla gerçekleştirildi.

 

İstanbul'un Kerbelâsı 


Sünbül Efendi Tekkesi’ne “İstanbul’un Kerbelâ’sı” denilmiştir zirâ Hazret-i Hüseyin’in (ra) kızları Hazret-i Fâtıma (ra ve Hazret-i Sâkine’nin kabirleri buradadır. “Çifte Sultanlar” olarak da bilinen Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Sâkine’nin kabirleri Sünbül Efendi Tekkesi’ne komşu olduğundan; İstanbul’un fethinden günümüze kadar 10 Muharrem’de Sünbül Sinan Tekkesi’nde Kerbelâ şehidleri ve Hazret-i Hüseyin (ra) Efendimiz’e mevlîd-i şerîf ve duâ merâsimi tertip edilmektedir.

 

Beş asırlık gelenek devam ediyor


Sünbül Sinan Âsitânesi; İstanbul’un en eski tekkelerinden biri olduğu ve “Merkez Tekke” kabul edildiği için Muharrem ayında ilk aşûre Sünbül Efendi Tekkesi’nde kaynatılmaktadır. 9 Muharrem günü tevhidler, salât ü selâmlar, ilâhîler ve duâlarla kaynatılan aşûre, bir gün dinlendirildikten sonra 10 Muharrem günü halka dağıtılmaktadır.

 

Kerbelâ şehidleri için Sünbül Efendi Tekkesi’nde “aşûre kaynatılması” geleneği tekke ve zavîyelerin kapatılmasının ardından bir süre kesintiye uğramış, Vakfımızın yürüttüğü çalışmalar netîcesinde bu gelenek yeniden ihyâ edilmiş ve 2014 yılından bu yana aslına uygun şekilde icrâya devam edilmiştir.

 

Muharrem ayında Sünbül Efendi Merkez Tekkesi başka bir heyecana bürünürdü. Harlanmış kazanlarda pişen aşûrelerin karıştırıldığı muhteşem tabloyu tevhîd, ilâhî ve duâlar tamamlardı. Kerbelâ Şehidleri’nin ruhuna aşûre kaynatma geleneğine yeniden sahip çıkan İnsan ve İrfan Vakfı; 10 Muharrem'de dağıtılmak üzere 9 Muharrem (7 Ağustos 2022 Pazar) günü aynı usûlle Muharrem aşı pişirmek için ocağı uyandırdı. Kerbelâ Şehidleri’nin ruhuna aşûre kaynatma geleneğinin aslına uygun şekilde sürdürüldüğü döneme şahit olan insanlara ulaşarak, bütün detayları kayıt altına alan İnsan ve İrfan Vakfı; buğdayların yıkanmasından, malzemeler kazana atılırken yapılacak duâlara, aşûre kaynatan kişilerin kıyâfetinden, okunacak ilâhî ve mersiyelere kadar her şeyi titizlikle hazırlayarak aşûre kaynatma geleneğini ihyâya gayret etti. Kur’an tilâveti, şifâ âyetleri, mersiyeler, zikirler ve duâlarla İstanbul halkı aşûrenin kaynamasına Ehl-i Beyt muhâbbetiyle şahit olundu.

 

“Biz, zehri bal yapan ümmetiz”


Âsitâne'de icrâ edilen merâsimin sonunda bir duâ eden Mütevellî Heyeti Başkanımız M. Fatih Çıtlak, katılımcılara hitap etti. İnsan ve İrfan Vakfı olarak buraya ilk gelindiğinde, “Bu adamlar ne yapıyor acaba?” diye merak edildiğini, şimdi ise komşularının hemen hemen hepsinin merâsimde olduğunu kaydeden Fatih Çıtlak, sözlerini şöyle sürdürdü: Arkamda kabir taşları var, başımdaki taca bakın semte ismini veren Hz. Sünbül Sinan’ın yolundan gidenlerin kisvesidir. Bizler yabancı değiliz. Sizin dedelerimizin öldüğü yerde onların torunlarıyız. Önümüz arkamız bu, zikrimiz, fikrimiz, aşımız bu. Buradaki her insana Hz. İnsan gözüyle bakıp duâ etmekteyiz. Şimdi birleşmek zamanıdır, Hz. Hüseyin’in (ra) kanı birleştirmezse bizi ne birleştirir? Bir toplum mâtemde birleşirse onları ne ayırabilir? Biz mâtemlerde birleşen, zehrimizi bal yapan bir ümmetiz.

 

Aynı ruh...


Tekke ve zavîyelerin kapatılması üzerine 89 yıllık aradan sonra aynı ruh, İnsan ve İrfan Vakfı çatısı altında  tekrar hayat buldu.

 

Birçok farklı tanenin bir araya gelerek kaynadığı aşûre; bu yıl da farklı gönülleri Ehl-i Beyt muhâbbetiyle buluşturdu, birlik ve berâberlik ruhununun yaşanmasına vesîle oldu...

Aç