Proje kapsamında; Abdülkâdir-i Geylânî Hazretleri Türbesi pûşîdesinin tezyînatı ve yazı tasarımı; mihrap ayeti ve minber örtüsünün üzerindeki Kelime-i Tevhid yazılarının dijitalleri ilgililere iletilmiştir. Eserlerin görselleri sayfanın alt kısmında “Yapılan Çalışmalar” başlığı altında yer almaktadır.
Türbe, İslâm âleminin büyük âlimlerinden ve tasavvufun önemli sîmâlarından olan Abdülkâdir-i Geylânî Hazretlerine aittir. Bağdat’ta vefatından sonra inşâ edilen bu türbe, onun mânevî mîrasını yansıtan önemli bir ziyâret mekânı olmuştur.
Türbe, ilk olarak Bağdat’taki medresesinin yanına inşâ edilmiştir. Yüzyıllar içinde pek çok kez yenilenmiş ve genişletilmiştir. Osmanlı döneminde özellikle Kânûnî Sultan Süleyman tarafından büyük bir restorasyon yapılmış, türbe çevresi düzenlenmiştir.
Abdülkâdir-i Geylânî Hazretleri, 470’te (1077) Hazar Denizi'nin güney batısındaki Gîlân eyâlet merkezine bağlı Neyf köyünde doğdu. Arapça’da “el-Cîlî, el-Cîlânî”, Farsça’da “Gîlî, Gîlânî”, Türkçede ise “Geylânî” ismiyle bilinmektedir. Abdülkâdir-i Geylânî Hazretleri’nin annesi Ümmü’l-Hayr Emetü’l-Cebbâr Fâtıma’dır. Annesi dönemin tanınmış zâhid ve sûfîlerinden olan Ebû Abdullah es-Savmaî’nin kızı olduğu bilinmektedir. Hazretin annesinin kadın velîlerden olduğu kabul edilmektedir. Küçük yaşta babasını kaybeden Abdülkâdir-i Geylânî, annesinin yanında ve dedesi Savmaî’nin himâyesinde büyümüştür.
İlim tahsilini devrin en önemli ilim ve kültür merkezi olan Bağdat’tan almıştır. Orada Ebû Gâlib b. Bâkıllânî, Ca‘fer es-Serrâc, Ebû Bekir Sûsen ve Ebû Tâlib b. Yûsuf gibi âlimlerden hadis; Ebû Sa‘d el-Muharrimî (Mahzûmî), Ebû Hattâb ve Kâdî Ebû Hüseyin gibi hukukçulardan fıkıh; Zekeriyyâ-yı Tebrîzî gibi dilcilerden de edebiyat okumuştur. Kısa zamanda usûl, fürû' ve mezhepler konusunda geniş bilgi sahibi olan Hazret, Bağdat mutasavvıflarıyla yakın dostluklar kurduğu bu yıllarda Ebü’l-Hayr Muhammed b. Müslim ed-Debbâs (ö. 525/1131) vâsıtasıyla tasavvufa intisap etmiştir. Hocası Ebû Sa‘d’ın kendisine tahsis ettiği Bâbülerec’deki medresede hadis, tefsir, kırâat, fıkıh ve nahiv gibi ilimleri okuyup, vaaz veren Geylânî Hazretleri, bir süre sonra inzivâya çekilmiştir.
Abdülkâdir-i Geylânî Hazretleri Bağdat’ta âlem-i cemâle göçmüştür.
Kâdiriyye tarîkatinin pîrî Abdülkâdir-i Geylânî Hazretleri'nin Türbesi’nin pûşîdesinin tezyînatı ve yazı tasarımı yapılmıştır. Aynı zamanda mihrap ayeti ve minber örtüsünün üzerindeki Kelime-i Tevhid yazılarının dijital versiyonları da hazırlanmıştır.
Fevelli vecheke şedral mescidil haram. (Bakara Sûresi 149. Âyet)
"Her nereden (yola) çıkarsan yüzünü Mescid-i Harâm tarafına çevir. "
Baş levhasında celî sülüs hatla “Lâ ilâhe illallâh Muhammedün Resulullâh” yazılıdır. Sağ ve sol yan levhada celî sülüs hatla birinci “Lâ ilâhe illallâh el Melikül hakkul mübîn Muhammedün Resulullâh sâdıkul vad’ül emîn” ikinci sırada “Eş-Şeyhül Rabbani vel heykel-i Nurani vel Gavsül Samedani Muhyiddini Seyyid Sultan Abdülkâdir Geylânî-1440” yazılıdır. En altta ise penç, hatayi ve hançer yapraklardan oluşan bir süsleme bordürü yer almaktadır. Ayak pûşîde levhasında kûfî hatla “Bi tevcihat min fehameti reisül cumhuriyeti Türkiye Recep Tayyip Erdoğan kaddeme sitare hazel darih hediyetten li-markadi seyyidina Abdülkâdir Geylânî min kabli vekaletittürkiyyeti litteavvün vettensik Tika ba'de techiziha fi İstanbul sene 1440 Hicri” yazılıdır ve en altta yine penç, hatayi ve hançer yapraklardan oluşan bir süsleme bordürü mevcuttur.